28 Mart 2014 Cuma

BEBEK PASOPORTU ÇIKARMAK İÇİN GEREKLİ İŞLEMLER


 
    Biz tatil planımızı herzaman kışın yaparız. Tatil planlama zamanı gelip çatıp hanemizdeki bir kişinin pasaportunun olmadığı anlasılınca iş başa düştü. Tatile nereye gideceğiz araştırmasından sonra pasaport işini araştırmaya. İlk önce bebek biyometrigi gerekiyor ki bu kısım herkeste bir tebessüm oluşturuyor. Ne demek istediğimi tam olarak anlamak isterseniz bkz. Google/görseller bebek biyometrigi. Biyometrik fotoğraf çektirmek yetişkin birisi için bile sıkıntılı bir iş iken, bebek için nasıl olacaktı işin aslı baya korkutucu. Bir sürü şartı var bikere. Yok boynunu eğmeyecek , yok gülmeyecek, ağzı açık olmayacak. Bizim kız fotoğraf çekiminde pek üzmedi bizi 2-3 pozda bulduk doğru biyometrik çekimi. 
    Daha sonra emniyet müdürlüğü internet sitesinden pasaport başvurusu için randevu almanız gerekiyor. Randevuya ise anne,baba ve bebek olarak katılmanız gerekli. En fazla 5 yıllık pasoport başvurusunda bulunabiliyorsunuz. Gerekli evraklar:-pasoport harcının yatırıldığı banka dekontu ( dekontta banka memurunun imzası mutlaka olmalı ) -2 adet biyometrik fotoğraf -anne,baba ve bebeğin nüfus cüzdanları. Bu evraklarla işlemimiz 10 dakikayı geçmedi. Oldukça kolay bitti. Çıkan pasoport PTT Kargo aracılığıyla 3 gün içerisinde elimize ulaştı. Bebeğin şahsi başvurmasıyla ilgili en azından ayak izi alırlar diye düşünmüştüm ama onuda almadılar. Bize gezme olsun diye düşündüler sanırım :)  

18 Mart 2014 Salı

BEBEK ODAMIZI NASIL HAZIRLADIK

    Uzun zamandır yazmaya çalıştığım ama yaşadığımız koşuşturmadan bir türlü yazamadığım post "bebek odasını nasıl hazırladık?"
    Bebeğin cinsiyetini öğrenir öğrenmez bebek odasını düşünmeye başladım. Kararım kesindi 'pembeden uzak duracaktım' :))) Önce duvar kağıdı araştırmaya başladım. O katologlarda kayboldum, bayıldım,rüyalar alemine bir dalıp 5 m2 sinin 65 Euro olduğunu öğrenince hemen çıktım o alemden. Duvar kağıdı yaptıracaktım tamam ama bebek odası temalı duvar kağıdı sanırım 5 yıl maksimum zamandan sonra çizgi kahramanı temalı duvar kağıdına geçiş yapılacaktı. Bu durumda rulosu 65 Euro olan duvar kağıdı sökülürlenki surat halimi görüp, katoloğu nazikçe kapayıp,görevliye teşekkür ettim ve mağazadan uzaklaştım. Duvar kağıdı isteğimin çaresi olsa olsa bu işin toptancısı ve duvar kağıtcılarinin toplu bulunduğu ruzgarlı sokak olacaktı. Ayrıntılı ayrıntılı gezdim, vitrininde seri sonu %70 yazan bir dükkandan 25 m2 si 50 liraya ki bu duvar kağıdı için bedava demek duvar kağıdımızı aldık. İlk seçtiğim uğurböcekli yeşil ağırlıklı duvar kağıdından bir anda soğuyup gidip hiç düşünmediğim tamamı pembe ve bulutları simli, üzerindeki zürafa desenlerinin daha sonra bebek temamızıda oluşturacak olan duvar kağıdını seçtim. E artık içinden çıkılmaz bir pembeye düşmüştüm ki , burada anlamaya başladım ki denilen doğruymuş. 'Annelik tükürdüğünü yalama sanatı' ve ben duvar kağıdı seçimimle giriş yaptım.  
(İşte evinizde zürafa çılgınlığı başlatan duvar kağıdımız)
    Evimize taşındığımızdan beri klasik parke kullanıyoruz. Ama bende bir türlü tükenmeyen beyaz zemin sevdası bir tutkuya dönüştü. Bir kaç parkeciyle görüştük fiyat,gün,malzeme belirlenirken bir anda parkeci odanın m2 sinin az olduğunu öğrenince neoldi rengin soldi misali işi almaktan vazgeçip bizi tam anlamıyla yarı yolda bıraktılar. Buna sinirlenen aslan kocam kolları sıvayıp bir yapı markete gitti parke zımparalamak için zımpara makinesi ve beyaz renk parke boyası aldı. Bu kısımda bizi en çok zorlayan parkenin süpürgeliklerini köşeli kesme işlemi yordu. Gerçekten ince işçilik istiyordu. Kapı önüne beyaz parkeye uyumlu metal eşik yapıştırdık. Aynı parke boyasıyla boyası sararan Amerikan kapımızıda boyayıp yenilemiş olduk. 
(Hiç kolay iş değil baştan söyleyim ama ustayla uğraşmak istemiyorsanız, bizim gibi ayrıntıcıysanız yapın derim)
(Ah kocacıma güzel sohbetlerimde hep kapıdan eşlik ettim ha ha haaa :)) )
    Odanın perdesi tam olarak İpek'in anneannesinin tasarımı ve hediyesi. Ben ise çok çok beğendim gerçekten şık ve kullanışlı. 

    Bebek mobilyasına gelince; ne siteleri gezecek halim nede çok para vermeye niyetim vardı. Ikea'dan bu beyaz yatağı beğendim ama bu takımın dolabı ve sifonyeri neredeyse oyuncak bebek içindi. Onlar yerine büyük bir sifonyer ve dolap tercih ettim ki nekadar doğru karar verdiğimi şimdi anlıyorum. Dolup taştılar bile. Gardrobun en alt çekmecesini metal çekmece olarak tercih ettim. Şimdilik bazı oyuncak kutularını koyuyorum ama daha sonra oyuncak sepeti olarak kullanmayı düşünüyorum. İpek bu bebek yatağına sığmadığı zaman sadece odaya yeni bir yatak almayı, diğer parçaları ise kullanmayı düşünüyorum.  
Tabiki yardımsever arkadaşlarımızda var. :)




    Alt değiştirme ünitesini eğer yeriniz varsa kesin alın derim. Üstünde alt değiştirmeyi okadar kullanmasamda altında dizdiğim eşyaların çokluğu ve bu eşyaları derli toplu tutması,gözümde gözde bir mobilya olarak oldukça değer kazandırıyor. 
    Şifonyerin üstünde yer alan raf aslında ikeada satılan tabaklık. Ama bu şekilde çok kullanışlı oldu bence. Oyuncaklar, kitaplar ,albümler ,bebek cd leri hepsi derli toplu birşekilde bu rafda. 
    Yerdeki halı confetti halının sanırım son sattığı zürafalı modeli. Tüm mağaza ve toptancılara baktıktan sonra en sonunda bir internet sitesinde denk geldim ve aldım. Bir dahada göremedim aynısından.

    Emzirme koltuğu olarak kullandığımız koltuk bizim eski koltuğumuz. Çok rahat bir koltuktur.Açılıp yatak olabiliyor. Sadece ikeadan aldığım bu renkleri şeker olan yastıkla renklendirdim. İlerde İpek'in arkadaşları kalmaya gelirse bu koltukta yatacaklar.  


    Bir bebeğe yatak örtüsü seçmesi okadar zor ki. Hepsi ayılı,hepsi çok renkli ve gözyorucu, karışık. Ben en az desenli ve kalite olarak üst kalite olan az ayıcıklı Gelin Home'un bu bebek setini tercih ettim. Bide nevresim takımımız varki oda pek şeker. 

    Kapı süsümüz hastaneden getirdiğimiz kapı süsü. 
Odanın lambası zaten takılı olandı. Ilginç bir sekilde odanın dekoruna uyum sağladı. 
Bence güzellikleri ayrıntılar oluşturur. İste bunlarda odamızı güzelleştiren ayrıntılar. 
Konseptimiz zurafa olmasaydı kesin baykuş olurdu. 
Kızımın ilk patikleri bunlar:)
Bunlarda sonrakiler :))) ve dahası çekmecelerde 

Pinkywood'a sipariş olarak hazırlattığımız Aslı İpek yazımız.
 
    İşte hamilelik gibi zor olan bu süreç içinde elimizden geldiği kadar kendi elimizle hazırladığımız bebek odamız bizi yormuş olsada bunun tatlı yorgunluk olduğunu düşünerek Aslan kocamı kocaman öpüyorum.

13 Mart 2014 Perşembe

ÇOCUKLU ÇOCUKLUYLA

    Hamilelik serüvenini yaşarken çatırdamaya başladı ilişkilerimiz.radikal değişiklikler oldu hayatımızda. Artık farklıydık birbirimizden. Onlar bara gitmek isterken,ben bardan sıkılır oldum. Yasaklı bir sürü içecek,sigara dumanı,gürültü hamilelikle çelişen şeylerdi. Güdüsel olarak sürekli hamilelikten ve bebekten konuşmak istiyordum üstelik. Onlardan da konuya katılan oldu elbet ama fikirler annelerden duyma bayat fikirlerdi bu da beni cezbetmedi. 
    Güya iyiliğim için çok kilo aldığım konuları açılıyor bu tarz konularda beni ciddi ciddi üzüyordu. Sigarayı bırakmıştım elimi koyacak yer bulamıyordum. Dışarı çıkma bende sigara içme isteği uyandırırken, insanların dumanı yüzüme yüzüme üflemesi beni iyiden iyiye içecek olsam ben içerim niye senin dumanını kokluyum gibi bir düşünce yapısına itiyordu. Yanımda içmeyenlerde oluyordu tabi balkona çıkıyordu onlarda. Koca salon bir anda boşalır, dakikalarca yanlız beklerdim,gelsinler diye.Ne onlar rahat edebiliyordu nede ben. Onlar gibi hareket edemiyordum riskli bir gebelik geçiriyordum. Günün büyük kısmı dinlenmem gerekiyordu.Sanırım birbirimiz için eğlenceli değildik. 
    Hamile arkadaşlarım oldu saatlerce hamilelik serüveni konuştuğum. Çocuklu arkadaşlarım oldu saatlerce çocuklardan sohbet ettik.Farkettim ki eski günleri,anıları özleyip ara ara arkadaslarimı arıyorum ama eksik kalıyor işte birşeyler eskisi gibi değil. Bikere ben güvenimi yitirdim onlara karşı. İsterdim ki benim yerime koysunlar kendilerini. Korktuğum günler, zor bir süreç. Beraber olalım isterdim ,olmadı. Haklımıyım? bence haklıyım, onlarda haklı. Tercih meselesi oldu bizim iş. 
    Tüm arkadaşlıklarımı gözden geçirdim. Çocuklu hayatımızda kimileriyle daha samimiyiz, kimileriyle artık daha uzak. Başta çok üzen bu durum doğal bir eleme ve mevcut özümseme sağladı. Hepsinin canı sağ olsun.